2 Şubat 2014 Pazar

Mersin / Silifke -Narlıkuyu _Ocak/ 2014

Görülecekler  listesi :

  •  Cennet-Cehennem Obrukları 
  • Cennet Obruğu'nun dibinde St.Paul Kilisesi
  •  Cennet-Cehennemin yanı başında Astım-Dilek Mağarası 
  •  Narlıkuyu merkezde Üç Güzeller mozaiğine ev sahipliği yapan Mozaik Müzesi 
  • Kızkalesi 


Silifke gezisi sabahtan başlıyor. Narlıkuyu'dayız.  Buranın geleneksel köy kahvaltısı meşhurmuş. Öyle güzel bir doğa manzarası var ki zaten burada tok olan insanın bile iştahı açılır yemek yemek ister. Kahvaltı yapacağımız tesis Astım Mağarası'nın üstüne  yapılmış.  Tesisin siftahını biz yaptık. Sezon da açılmadığı için kimseler yoktu. Bizim için daha iyiydi çünkü servis hızlı ve daha özenli oluyor. Şekil A'da da görüleceği gibi "the breakfast" ...Her şey organik! Bu laf da çok popüler şu aralar :) Bazlamaları Fatih pişirdi bu arada çok becerikli çok :)  Bu arada tesisin reklamını yapalım. Adını unuttum ama Astım-Dilek Mağarasının üstünde yapılmış tesis yukarıda da dediğim gibi. Buraya gelince mağaranın tesisin altında olduğuna eminim şaşıracaksınız.  Doğal güzelliklerin üstüne tesis yapacak kadar çok çok iyi biliriz  doğayı korumayı!!!


NARLIKUYU  hakkında Viki der ki :  Mersin ve ilçelerinin gözde dinlenme mekanlarından biridir. Narlıkuyu küçük bir koydur. Gerçi Mersin ili deniz kıyısında yüzlerce koy vardır. Ama Narlıkuyu soğuk ve tatlı suyu ile diğer koylardan farklıdır. (Ev hayvanları koydan su içebilirler.) Su soğukluğunun sebebi deniz altındaki su kaynaklarıdır. Bu kaynaklardan bir tanesi Narlıkuyu’nun kuş uçuşu 1.2 km. kadar kuzey batısında yer alan Cennet obruğundan gelen yer altı suyudur. Günümüzde Narlıkuyu ile Cennet ve Cehennem obrukları 2 km lik asfalt bir yolla birbirlerine bağlanmışlardır.Koy suyu çok soğuk olduğundan, koyda ender olarak denize girilir. Buna karşılık, koy balıkçılık ve gezinti teknelerinin popüler uğrak yerleri arasındadır.Koyun çevresinde çeşitli balıkçı lokantaları açılmıştır. Ancak sahilde yüksek yapılaşma yoktur. 

Sonraki durak ASTIM-DİLEK MAĞARASI:  Adı üzerinde bu mağaranın astıma iyi geldiğine inanılıyor.  Astım hastaları belirli bir süre zarfında burada kalırsa yıl boyunca belirli ölçüde bir rahatlama yaşıyorlarmış. Kaynak Fatih :)  Bu sebeple özellikle yazın buraya yerli-yabancı turist akını olmaktadır.  İçerisi sıcak ama deli gibi bir sıcak da yok. İçeride oluşması yıllar alan sarkıt ve dikitler var. Orijinal rengi beyaz olmasına rağmen insanların yerden aldıkları çamuru tavana fırlatmaları sonucu mağaranın içi 101 dalmaçyalıya dönmüş durumdadır. İnanışa göre attıkları çamur yapışırsa dilekleri kabul oluyormuş. Mağaradan taş götürenler mi dersiniz oyma sanatının en ince ustalıklarını gösterip adını duvarlara kazıyanlar mı dersiniz.... Burada yok yok!!! 


Hamama girmiş misali gibi terledik. Şimdi de Cennet ve Cehennem Obruklarına yol alma vakti ...

CENNET VE CEHENNEM MAĞARALARI-OBRUKLARI:  Viki Can der ki: Akdeniz Bölgesinde, Mersin-Silifke yolu üzerinde bulunan Narlıkuyu ilçesi yakınlarında iki önemli karstik çukur bulunmaktadır. Obruk olarak adlandırılan bu çökme yapılar kireçtaşından oluşan plato içerisinde gelişmişlerdir. Cennet ve cehennem obrukları keskin köşeli derin çukurluklardır. Bu iki büyük çukur yeraltı mağara sisteminin üst kısmının çökelmesiyle oluşmuş iki bacaya karşılık gelmektedir. Obruğun taban kesimlerine doğru, tavanın çökmesi sırasında yukarıdan düşmüş olan büyük bloklara ve kütlelere rastlanmaktadır. Herkes önce bir Cehenneme uğrayacaktır diye bir laf vardır. Ne kadar doğru bilmiyorum ama biz de önce Cehennem'e gidiyoruz. Böylece Cennet'in kıymetini daha iyi biliriz. 

CEHENNEM STYLE:  Bu çökük akıllara zarar. Çok derin ve hakikaten korkunç bir yer. Çöküğe bakmak için 2-3 metre genişliğinde çöküğe doğru bir balkon yapılmış. O balkonun çökme ihtimali beni ürküttüğünden pek yanaşamadım :///





Bu kadar korku yeter CENNET'e gidelim biz....

Cennet obruğunun içinde çatısı olmayan bir kilise vardır. Çatısız ev mi olur diye sordum Fatih'e ve bana açıklamasını yaptı. Obruk öyle doğal bir şekilde kilisenin üzerini  kaplamıştır ki kilisenin çatıya ihtiyacı yoktur. Obruğun dışa doğru uzanan bölümü doağl çatı işlevini görmekte ve kiliseyi yapmurdan korumaktadır. 


Fatih kilisenin tarihini anlatırken kendinden geçer...Bitte schön Hocam ;))






3 Güzeller Mozaik Müzesi'nde sıra şimdi de.. Müze dedik de öyle beklentinizi yüksek tutmayın. Bir oda. Hatta görevli kapıyı açtı nasıl bir hışımla girmişsem mozaiklerin üstüne çıkmışım. Adam beni uyardı ://  Bir ara kahve diye kullanılmış burası. Yaptık oldu!!!  Roma döneminden kalma bir hamammış burası. Görevli çok tatlı bir insan. Hemen  hamamın tarihi hakkında bilgi veriyor. 





Narlıkuyu'nun meşhur balıkçı restaurantlarına göz atalım şimdi de..Yalnız bir tatlı molası :)  Buranın meşhur tatlısı. Tarçın katıp yiyorsunuz. Lokma gibi fakat öyle yumuşak değil kıtır kıtır bir tat. 




Buraya bayıldım resmen. Şu dinginlik güzellik ve manzara az yerde bulunur.  Cennet vatan! Maldivlere gitmeye gerek yok Narlıkuyu'ya gelebilirsiniz. Kahvaltıyı sıkı yaptığımız için acıkmadık yoksa buranın balık restaurantları meşhur. Fatih'in dediği gibi bir daha gelmek için sebebim oldu. Balık yemek için buraya bir daha her türlü gelinir. Biz kahve içmeye karar verdik. 

Kahvenin yanına likör verildiğini de ilk kez burada gördüm. Likörün rengiyle  suyun rengi o kadar uyumluydu ki...( Not edeyim burada fiyatlar biraz cep yakıyor. Ona göre gardınızı alın :))

Kahvelerimizi içtikten sonra tekrar yola koyuluyoruz. KIZKALESİ'ne  gidiyoruz. Servise binmemiz gerek oraya gitmemiz için. Şansa bak Mersin merkezden Narlıkuyu'ya gelmek için bindiğim servis. Muavinle selamlaşıyoruz. Tanıdı beni :P 




Kızkalesi'ne gidebileceğiniz araç hani şu 2 kişilik olan pedallı olan şey sezon olmaması sebebiyle yoktur. Yazın kiralayıp kalein içini ziyaret edebilirsiniz. Biz kaleye uzaktan bakmakla yetindik fakat kumsalda şöyle bir fotoğraf çekilmeyi de eksik etmedim .  El-classico : Let's jump!


Gelelim en önemli bölüme TANTUNİ VE KÜNEFE'ye...  Hatay künefeyle anılır ama ben Mersin'in künefesini daha çok beğendim. Zaten Fatih'in dediğine göre de Mersin'deki aşçılar-ustalar Hatay'dan geliyor.....   Bilmiyorum fazla söze gerek var mı künefe de tantuni de  bayılarak yediğim şeyler. Hele hele de künefe off off diyorum :) Ben daha fazla konuşmuyorum  fotoğraflar konuşsun ...









Mersin gezisi burada son bulmaktadır. Gezi boyunca bana eşlik eden Harika'ya , Esin Teyzeye ve özellikle Fatih Hocam'a çok ama çok teeşekkürler. İyi ki varsınız!!! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder