26 Ocak 2014 Pazar

İSPANYA _ Ocak 2012

İlk yazı  ilk göz ağrısı hakkında olsun  istedim : İSPANYA                           Ocak/ 2012


      Yurtdışına ilk çıkış... Yaş  22...ve heyecan... Bir gönüllülük  projesiyle başlayan yurtdışı macerası . Sonrasında tanışılan yeni insanlar kurulan dostluklar ve özgür olma hissi.
                 Ocak 2012_ Lufthansa'yla Frankfurt'a  ilk uçuş. Aktarmalı şekilde Madrid'e gidiyoruz. Yanımda Yasemin. Şimdilerde ayağı yere basmayan hostes hanım.  Birbirimizi bu gezi sayesinde iyice tanıdık ve  dost olduk. Nam-ı değer Ferhunde'm ve yoldaşım. Uçak konusunda o kadar acemiyim ki uçak kalkarken Yasemin'in elini tutmuştum.  Yasemin'in  hostesleri taklit etme ve hostes şakalarımız da bu uçakta başladı. Uçakta yolcuların çoğu Alman. Yanımızda Alman bir çocuk . bu yüzden  Alman soğukluğu esiyor aramızda bizi tınlamıyor. İstanbul'dan hava trafiği sebebiyle geç kalkan uçağın Frankfurt -Madrid aktarma uçağında  ve sonrasında başımıza dert açacağını bilemezdik. Bu sebeple aktarmalı uçuşlarda en az arada 2 saat olsun. Madrid uçağına binişimiz apar topar oldu. Uçağı kaçırıyorduk bir nevi.  İlk İspanyol arkadaşımızı bu uçakta edindik.  Yanımıza oturan Madridli genç zaten biz laf atsak diye bekliyor. İlk uçakta Alman soğukluğu ikinci uçakta İspanyol ateşi :))) Sıcakkanlı  millet nasıl olsa . Yolculuk boyunca muhabbet devam etti. İnince de bavulumuzu nereden alabiliriz hususunda bize yardımcı oldu. Yalnız ilk atraksiyon bavullarla yaşanmaya başladı... (  Lufthansa'yla alakalı birkaç şey söylemek gerekirse. Her şey Madrid'e inene kadar güzeldi. Alman şirketi olan Lufthansa THY ile hizmet konusunda yarışamasa da uçakların sağlamlığı bakımından tercih edilesi havayolu şirketlerinden. ( Alman mühendisliği :P)  )
Atraksiyona devam edersek. Neden inene kadar her şey güzeldi ... İlk uçuş dedik heyecanlıyız dedik de... Ya sonraaa.. Bavulları beklemeye koyulduk.Bekle bekle bizim bavullar yok. Ortada bavul kalmadı . Benim Yasemin'in ve bir adamın bavulları gelmedi. Şansa bak!!! Hemen "baggage claim" denen yere gittik.  Aslında hemen değil çünkü bu durumlarda böyle bir yere gidileceğini uzun soruşturmalar sonunda öğrendik. Durumu belirttik. . Fakat göbeğimiz çatladı çünkü adamlar İngilizce bilmiyor.  Welcome to Spain ! Lufthansa'nın yetkilileri de bir alem.  Adamlar alışmış böyle durumlara da biz olayın şokundayız. Biz eşyalarsız nasıl yapıcaz diyoruz. Adamlar adres bırakın gelince biz size postalarız diyorlar. Oldu! Tüm planlar alt üst olur. Sabahki Granada otobosü yalan olmuştur. Karar verildi bavullar gelene kadar havaalanında bekleyeceğiz. Madrid Havaalanı ve havaalanında ilk gecemiz. Saat ondan sonra havaalanında in cin top oynuyor. Nerede 7/24  açık olan Atatürk Havaalanı.




Hostelin bize sunduğu kahvaltı. Fiyata kahvaltı dahil dediğinde neler hayal etmiştik oysa ki ... Ama sonra Yasemin'in "kuruhasan"ları kahvenin yanında ilk aradığımız şeylerden biri oldu.

               Burası Madrid'te bir dönerci. Adı Kapadokya Restaurant. Sahibi Türkiyeli . Uzun süreden sonra kendi toprağından birilerini bulmuş bizi bırakır mı? Başladık sohbete.. Çaylar şirketten :))


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder